Loading

Kaz Dağları Milli Parkı

Küçükkuyu’nun hemen arkasında uzanan Kaz Dağları’nda 21.000 hektardan daha büyük bir yeşil alanı kapsayan Kaz Dağları Milli Parkı, sadece Altınoluk’ta değil Türkiye’nin pek çok şehrinde düzenlenen doğa gezilerinin değişmez adreslerinden biri. Antik çağlarda ismi İda Dağı olan ve binlerce yıldır el değmemiş büyüleyici güzelliklerinden dolayı ilgi gören Kaz Dağları, pek çok ünlü efsaneye konu olmuş keşfedilmeye değer bir yer.

800’den fazla endemik bitki türü arasında unutulmaz bir gezi yapabileceğiniz; sevimli karacalardan tilki ve kurtlara kadar pek çok vahşi hayvanın harika fotoğraflarını çekebileceğiniz Kaz Dağları, dünyada Alplerden sonra oksijen seviyesi en yüksek 2. yer olmasından dolayı sağlık amaçlı da yıl boyu binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor.

Sütüven Şelalesi ve Mıhlı Şelalesi gibi tabiat harikalarını yakından görebileceğiniz, irili ufaklı dereler kenarında piknik yapabileceğiniz ve buz gibi sularda yüzerek serinleyebileceğiniz Kaz Dağları’nın sessiz atmosferinde çam ormanları arasında çadırınızı kurarak da modern dünyadan uzakta dinlendirici birkaç gün geçirebilirsiniz. Her köşesinde antik dönemlerden kalan tarihi hazinelerin gizlendiği Kaz Dağları Milli Parkı’nı iyi düzenlenmiş yürüyüş parkurlarında keşfe çıkabilir, Sarıkız Zirvesi gibi deniz seviyesinden binlerce metre yükseklikteki seyir alanlarından kilometrelerce uzanan panoramik doğa manzaralarının muhteşem fotoğraflarını çekebilirsiniz.

Adatepe Köyü

Sessiz ve huzurlu atmosferini günümüze kadar korunmuş güzel bir Ege köyünü keşfetmek istiyorsanız, Kaz Dağları’na sırtını dayamış Adatepe Köyü’ne mutlaka uğramalısınız. 25 dakikalık kısa bir minibüs yolculuğuyla rahatlıkla ulaşabileceğiniz veya yıl boyu düzenlenen rehberli doğa gezileri sırasında mola verebileceğiniz Adatepe Köyü, Edremit Körfezi boyunca sıralanan yemyeşil köylerden biri. Yüzlerce yıllık zeytinyağı üretim süreçleri ve aletlerini görebileceğiniz Adatepe Zeytinyağı Müzesi, Rumların bölgede yaşadığı dönemden kalan tarihi taş evleri, Osmanlı döneminde inşa edilmiş camileri ve asırlık çınar ağaçlarıyla süslü huzurlu atmosferiyle dikkat çeken Adatepe Köyü, bölgenin en güzel köylerinden biri olarak görülmeye değer.

Taş Mektep gibi mimari şaheserleri yakından inceleme şansı bulabileceğiniz köy, oksijen seviyesi yüksek tertemiz havada sunulan organik ürünlerle hazırlanan köy kahvaltıları ve geleneksel Ege yemekleriyle gastronomi meraklıları tarafından da sıkça ziyaret ediliyor. Büyüleyici Kaz Dağları’nın manzaraları eşliğinde kahvenizi yudumlayabileceğiniz, dar sokaklarda tarihi evler arasında harika fotoğraflar çekebileceğiniz Adatepe Köyü’nün restore edilmiş konaklarında hizmet veren butik otellerinde de güzel bir tatil yapabilirsiniz.

Assos Antik Kenti – Athena Tapınağı

Assos Antik kentinin tarihçesi M.Ö. 6.yy’a kadar gidiyor. Zamanında kent, yüzünü denize dönmüş ve teraslarla iniliyormuş denize. Osmanlıların yerleşmesinden sonra yerleşim ters istikamette gelişme göstermiş ve Behramkale köyü ortaya çıkmış.

Kent sönmüş bir volkanik tepe üzerine, andezit kayalıkları arasına, denizden 236 metre yüksekliğe kurulmuş. Assos’un etrafında bol bulunan andezit taşı kentin inşasında kullanılmış. Assos taşı zor işlenen ama çok dayanıklı bir taş. Eskiler onun için insan yiyen taş diyorlarmış. Bu taştan yapılan lahitler zamanında Assos’dan ihraç edilen bir ürünmüş.

Assos’da arkeolojik ilk kazı 1881-1883 yıllarında Amerikalı bir arkeoloji grubu tarafından yapılmış.1981 yılında tekrar başlayan kazılarda ilk olarak nekrapol yani mezarlık ortaya çıkarılmış.

Akropolün kuzey köşesinde Osmanlı Sultanı I. Murat’ın 14. yüzyılda yaptırdığı tek kubbeli cami bulunuyor. Behramkale köyü sınırlarındaki Osmanlı döneminden kalma köprü tümüyle ayakta olup halen kullanılıyor.

Zeus Altarı

Antik efsanelerde geçen ve dünyanın en ünlü savaşlarından biri olan Truva Savaşı’nı Tanrı Zeus’un izlediği tepede bulunan Zeus Altarı, Altınoluk gezinizde kesinlikle görmeniz önerdiğimiz tarihi hazinelerimizden biri. Dünyanın birçok köşesinden gelen binlerce tarih ve kültür meraklısı tarafından ziyaret edilen etkileyici sunak, bulunduğu konumdan sunduğu büyüleyici çam ormanları ve masmavi Ege Denizi manzaralarıyla fotoğrafçıları da büyülüyor.

Antik çağlarda Tanrı Zeus adına adakların adandığı ve ayinlerin yapıldığı sunak, sağlam taş mimarisi ile günümüze kadar ulaşmayı başarmış. Özellikle gün doğumu ve gün batımlarında yeşil ile mavinin birleştiği Edremit Körfezi’nin en güzel fotoğraflarını çekebileceğiniz Zeus Altarı’nın çevresindeki doğal güzellikler arasında yürüyüşlere çıkarak da bölgedeki diğer antik harabeleri yakından görebilirsiniz.

Yeşilyurt Köyü

Kaz Dağları’nın yemyeşil yamaçlarında sıralanan büyüleyici köylerinden biri de mübadeleden önce Rumlar ve Türklerin bir arada yaşadığı Yeşilyurt Köyü. Turistik Adatepe Köyü’nün hemen yanı başında, Altınoluk’a yaklaşık 27 kilometre uzaklıkta yer alan yemyeşil köyü Adatepe ve Yeşilyurt köyleriyle birlikte de keşfe çıkabilirsiniz. Taş mimarili tarihi evlerin süslediği dar sokaklarıyla gezebileceğiniz Yeşilyurt Köyü, yöresel Ege yemekleri tadabileceğiz küçük restoranları ve şifalı kaynak sularının aktığı çeşmeleri ile yılın yorgunluğunu atmak için ideal bir adres.

Kaz Dağları’nda düzenlenen trekking turlarının da sevilen mola noktalarından biri haline gelen Yeşilyurt Köyü, tertemiz havası ve şifalı sularıyla sağlık amaçlı da en çok ziyaret edilen Edremit Körfezi köylerinden biri. El yapımı süs eşyaları, organik zeytin ve zeytinyağı ürünleri alarak keyifli bir alışveriş de yapabileceğiniz köyde asırlık evlerin restore edilmesiyle hizmet vermeye başlamış butik oteller ve aile pansiyonlarında da konaklayabilirsiniz.

Antandros Antik Kenti

Küçükkuyu, masmavi denizi ve altın kumlu sahillerinin yanı sıra çevresini saran binlerce yıllık antik hazinelerden dolayı da dünyanın her yerinden binlerce tarih ve kültür meraklısını kendine çekiyor. Altınoluk Belde merkezine sadece 4 kilometre uzaklıkta yer alan Antandros Antik Kenti, Edremit Körfezi’nin en çok ziyaret edilen önemli antik yerleşim alanlarından biri konumunda. Uzun tarihi M.Ö. 1200’lü yıllarda başlayan, Roma ve Bizans gibi pek çok önemli medeniyete ev sahipliği yapan antik kentinin harabeleri, Kaz Dağları eteklerinde pek çok bölgeye yayılmış durumda.

Hem kendi başınıza hem de yıl boyu bulabileceğiniz rehberli tarih gezileri veya doğa yürüyüşleriyle keşfe çıkabileceğiniz Antandros Ören Yeri’nde her biri büyüleyici sanat eserlerini andıran mozaikler, sunaklar, görülmeye değer mabetler, yaşam alanları ve Roma dönemi villaları arasında unutulmaz bir tarih gezisi yapabilirsiniz. Kaz Dağları eteklerinde düzenlenen trekking turlarının da sevilen mola noktalarından biri olan Antandros Antik Kenti’ni gezdikten sonra antik limanın berrak sularında kendinizi cam berraklığındaki sulara bırakarak gezinizin yorgunluğunu atabilirsiniz.

Hemen Ara
WhatsApp